Venture Capital Ekosisteminde ‘Sosyal Etki’ Farkındalığının Önemi

Sosyal etki; daha bilinen adıyla ‘sürdürülebilirlik’ birçok açıdan günümüz dünyasının öncelikleri arasında yer alıyor. İklim ve enerji krizleriyle önemi her geçen gün daha fazla anlaşılan çevresel faktörlerin yanı sıra eşitlik, kapsayıcılık ve şeffaflık gibi toplumsal konularda rehber niteliği taşıyan sosyal etki kavramı, şirketlerin, ülkelerin ve sivil toplum kuruluşlarının stratejiler geliştirdiği bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Küresel ekonominin motoru olarak tanımlanan Venture Capital ekosistemi de destekleyeceği girişimleri ve şirketleri seçerken ‘sosyal etki’ farkındalığı ile yönetilen karar alma süreçleri ile daha sürdürülebilir bir dünya için önemli katkılar sunuyor.

Günümüzde satış rakamları, müşteri sayısı ve karlılık oranları gibi finansal veriler şirketlerin başarılarını açıklamakta yeterli olmuyor. Şirketlerin sınandığı bir başka konu başlığı olarak ise sürdürülebilirlik kavramı karşımıza çıkıyor. Şirketler, ekonomi, çevre ve toplum gibi konularda sürdürülebilir politikalar geliştirerek rekabetin zirve yaptığı günümüzde firmalarının bir adım öne çıkmasını sağlayabiliyor. Küresel çapta ve ulusal bazda şirketler, kurum ve kuruluşlar için geçerli ‘sosyal etki’ kavramı risk sermayesi (venture capital) ekosisteminin de öncelikleri arasında yer alıyor. Dünyanın üzerinde fazlasıyla durduğu iklim krizi ile mücadele, enerji verimliliği gibi çevresel konuların yanı sıra kapsayıcılık, çeşitlilik, etik ilkeler, şeffaflık gibi yönetişim konuları da sosyal etki kavramı içerisinde ele alınıyor. Bu hususlar şirketlerin farklılık ve farkındalık yaratmasının yani sosyal etki değerlendirmelerinin baş aktörleri olarak karşımıza çıkarken girişimcilerin, yatırımcıların ve tüketicilerin de dikkate aldığı konular olarak sıralanıyor.

Sosyal Etki Değerlendirmesi (SED) ve ESG kavramları nedir?

ABD’de 1970’li yılların başında gündeme gelen ve tüm dünyada uygulanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarının evrilmiş bir hali olan Sosyal Etki Raporları, şirketlerin, girişimlerin ya da projelerin toplum, ekonomi ve çevre üzerindeki tüm etkilerini değerlendirmeyi ve şeffaf bir şekilde paylaşmalarını amaçlıyor. Küresel literatürde ESG (Environmental, Social and Governance) adı altında açıklanan kriterler, şirketlerin sürdürülebilir bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmesi için yol haritasını içeriyor. Yine bu bağlamda hazırlanan “sürdürülebilirlik” ya da “sosyal etki raporları” şirketlerin sosyal etkilerinin ölçümlenebilmesinde ve değerlendirilmesinde kullanılıyor. Sosyal etki faaliyetleri ve raporları şirketlerin kamuoyunda olumlu bir izlenim bırakmasının yanı sıra yatırımcılar ve girişimcilerin de kararlarında etkili oluyor.

Venture Capital ekosisteminde sosyal etki kavramının önemi

Küresel finansal ekosistemin önemli bir parçası olan Venture Capital yani risk sermayesi şirketleri, yeni işler yaratma ve inovasyon açısından motor niteliği taşıyor. Yatırım zincirinde lider şirketlerin destekçisi olan Venture Capital fonları, tüketicilerin ihtiyaçları ve toplumsal sorunların çözülmesine yardımcı olabilecek teknolojik çözümleri geliştirmek için inovasyonun finanse edilmesini sağlıyor. Venture Capital şirketleri tarafından desteklenen ve başarıya ulaşan erken aşamadaki girişimler, halka açık olabilecek stratejik kurumsal alıcılara satılarak veya halka arzlar (IPO’lar) ve diğer mekanizmalar aracılığıyla doğrudan kamu piyasasına ulaşıyor. Sürdürülebilirlik stratejileri ve bu girişimlerin erken bir aşamada nasıl yönetildiği, alıcıları ve yatırım zincirinin ilerisindeki diğer yatırımcıları etkiliyor. Sosyal etki kavramı ve sorumlu yatırım uygulamalarının geliştirilmesi, risk sermayesi destekli şirketlerin en baştan itibaren daha sürdürülebilir olmasına ve sorumlu bir şekilde yönetilmesinin sağlanmasında büyük önem taşıyor.

Sosyal etki değerlendirmelerinde öne çıkan konu başlıkları neler? 

Sosyal etki değerlendirmelerinde 2015 yılında dünya Liderleri tarafından kabul edilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) rehber niteliği taşıyor. Belirlenen 17 küresel amaç ile ‘aşırı yoksulluğu sona erdirme’, ‘eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele’, ‘iklim değişikliğini düzeltme’ olmak üzere 3 temel hedefin gerçekleştirilmesini hedefleniyor. Bu amaçlar Venture Capital ekosisteminde de karşılığını bulurken şirketler destekledikleri projeleri seçerken ve kendi yönetim süreçlerinin her aşamasında sürdürülebilir bir dünya için önemli katkılar sunuyor.

Venture Capital ekosisteminde sosyal etki kavramının anlaşılması için küresel ölçekte şirketlerin yaptıkları çalışmalar sektörde sorumlu yatırım bilincinin aşılanmasına yardımcı oluyor. Bu şirketlerin sosyal etki raporlarını incelediğimiz sosyal etki kavramını açıklamak için odaklanılan konu başlıklarını iklim değişimi, insan hakları, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık olarak özetleyebiliriz. Ulusal Risk Sermayesi Birliği (NVCA), kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Venture Forward’ı destekleyerek güçlü ve kapsayıcı bir topluluğu teşvik eden endüstrilere odaklanıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün Silikon Vadisi Girişimi gözetleme teknolojilerinin insan hakları riskleri üzerine odaklanıyor.

Risk sermayesi şirketleri, yatırım yapacakları girişimleri ve iş modellerini seçerken çevresel riskleri kapsamlı bir şekilde değerlendirerek sonuçları dikkate almaları sosyal etki değerlendirmeleri bakımından büyük önem taşıyor. Bu bağlamda VC ekosisteminde küresel şirketler iklim değişikliği ile mücadele, yenilebilir enerji yatırımlarına ağırlık verme, suyun korunması ve atık yönetimi gibi hususlarda çevreci bilinçle hareket ediyor. 2021’in ilk yarısında risk sermayesi fonlarının iklim odaklı 250 şirkete yaptığı 16 milyar ABD doları yatırım (Bu rakam neredeyse 2020’nin tamamı kadar) çevresel faktörlerin önemsendiğine dair önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Binaların karbon ayak izini azaltmaktan hassas tarıma veya otonom bakım teknolojileri, iklim teknolojisi start-up’ları Venture Capital şirketlerinin sosyal etki önceliklerini destekleyen yatırım temaları sağlıyor.

Venture Capital ekosisteminde güçlü küresel oyunculardan Intel Capital, 2022 Sosyal Etki raporunda emisyon, su tasarrufu, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi hususlara genişçe yer verdi. 2022 yılında 9,6 milyar galon su tasarrufu ettiğini topluluğun işbirliği projeleriyle birlikte 3 milyardan fazla suyun geri kazanımının sağlandığına değindi. Su tasarrufunun yanı sıra sera gazı emisyonunu düşürülmesi için de çalışmalarını sürdüren Intel Capital, 2030 yılında emisyon oranını 2022’ye göre yüzde 30 daha aşağı çekmek için projelere odaklandığını duyurdu. Intel Capital, dünya çapında yatırım yaptığı şirketlerde yenilenebilier enerji kullanım oranının yüzde 93; yeniden kullanım, geri kazanım veya geri dönüşüm yoluyla atık akışlarından yapılan üretim oranının yüzde 67’ye ulaştığını duyurdu.

Yine bir başka VC şirketi AmFAM, desteklediği eğitim teknolojileri yatırımlarıyla bireylerin eğitim eşitliğinden faydalanmasını amaçlıyor. Şirketin 2021 yılındaki sosyal etki raporuna göre, erken aşamada desteklenen 5 girişim ile 250 binden fazla öğrenciye 334 okula hizmet ederken eğitim eşitliğine önemli katkılar sundu.

Boğaziçi Ventures’ın Sosyal Kalkınma Amaçlarına katkıları neler?

“Değerden büyümeye” modelini benimseyen Boğaziçi Ventures, değer yaratma sürecinde yatırımlarını güncel sürdürülebilirlik konularını dikkate alarak yönetiyor, yatırımlarında teknolojiyi ve dijitalleşmeyi destekleme odağıyla şirketlerin iş süreçlerinde kilit rol oynuyor.

İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme (SKA 8) ve Amaçlar için Ortaklıklar (SKA 17) amaçları kapsamında, paydaş memnuniyetine verdiği öncelikle paydaşlarıyla iletişimi sürekli kılan Boğaziçi Ventures, Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar (SKA 16) amacı kapsamında paydaşlarının tüm iş süreçlerinde etik ilkelerine uygun olarak davranılması beklentisine sahiptir.

Boğaziçi Ventures, yatırım yaptığı şirketler dahil olmak üzere tüm paydaşlarına insan hakları çerçevesinde refahına, eşit şartlar altında kariyer ve yetenek yönetimine, kapsayıcılık ve çeşitlilik anlayışı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği önemi vurgulayarak destek oluyor. Ayrıca katılım sağladığı toplumsal projelerle Amaçlar için Ortaklıklar (SKA 17) maddesine katkıda bulunuyor.

İklim değişikliği ile mücadele kapsamında; döngüsel ekonomi modelini benimseyen Boğaziçi Ventures, atıklarını yönetiyor, en temel doğal kaynağımız olan suyu koruma bilinciyle hareket ediyor ve yenilenebilir enerji yatırımlarına önem veriyor. Bu kapsamda Temiz Su ve Sanitasyon (SKA 6), Erişilebilir ve Temiz Enerji (SKA 7), Sorumlu Üretim ve Tüketim (SKA 12) ve İklim Eylemi (SKA 13), İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme (SKA 8) ile Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı (SKA 9) amaçlarına katkı sağlıyor.

Boğaziçi Ventures portföy şirketlerinden Gulliver’s Games’in geliştirdiği ürün, belli ölçüde bulut tabanlı hizmetler kullandığı için, karbon salımı ve su kullanımı konusunda etkisi bulunuyor. Ofis ortamında atıkları ayrıştırmak için geri dönüşüm kutuları bulunduran Boğaziçi Ventures çalışma alanlarında plastik ürün kullanmıyor ve kâğıt kullanımını azaltmak için birçok işlemi dijital ortamda gerçekleştiriyor.

Uzaktan çalışma sistemi uygulayarak karbon ayak izini azaltmak için çabalayan Boğaziçi Ventures portföy şirketlerinden Kavaken, yenilenebilir enerji varlıklarında yapay zekâ çözümleri ile tahminleme yaparak verimliliğin artmasını sağlıyor. Kavaken 2022 yılında 1.5GW bağlı kapasiteyle, 50 rüzgâr tesisine hizmet veriyor.

Facebook
Twitter
LinkedIn

DİĞER HABERLER

BOĞAZİÇİ VENTURES

E-BÜLTEN‘E KAYIT OLUN

Mail adresiniz ile Boğaziçi Ventures E-bülten’e kayıt olabilirsiniz.