Yatırım Fonlarının Geçmiş Performansları ve Geleceği

Uluslararası Venture Capital (GSYF: Girişim Sermayesi Yatırım Fonu) fonlarını incelediğimizde geçtiğimiz 20 senede oldukça iyi getiri sağladıklarını görüyoruz. İyi performans gösteren fonlar benchmark üzerinde yıllık ortalama %20’den fazla getiri sağladılar. VC fonlarının performansını takip eden Cambridge Associates Venture Capital endeksine göre ise VC fonları halka açık hisse senetlerini yıllık ortalama getirisinin %13 üzerinde bir performansa ulaştı.

Bir girişim sermayesi yatırım fonunun performansı başta yöneten ekibin kalitesi, tecrübesi ve fon yönetimine kendini adamışlığına bağlı olmakla birlikte, yatırım yaptığı şirketlerin aşamasına ve pazar şartlarına da çok bağlı. Diğer taraftan bazı dikeylere odaklanan fonların son 10 yılda daha iyi performans gösterdiğini de görüyoruz. “Software-as-a-Service (SaaS)”, “AI – Yapay zeka”, fintek ve oyun birçok yatırım fonunun iyi getiri sağladığı dikeyler oldu.

Amerika’da geçmiş 20 yıla baktığımızda halka açık hisse senetleri de yıllık ortalama %10 getiri sağladılar ki bu en iyi performans eden varlık sınıfına girmeleri anlamına geliyor. Vanguard 500 Index, Fidelity Contrafund, T. Rowe Bluechip Growth, Vanguard Healthcare gibi fonlar ise pazar ortalamasının üzerinde yıllık ortalama %17-18 gibi getiriler sağladılar.

Başarılı şirketlerin daha fazla özel kalma isteği ve direkt yatırıma erişebiliyor olmaları, güçlü büyümelerini direkt yatırım alarak sürdürmeleri girişim sermayesi yatırım fonlarına olan ilgiyi arttırdı. VC fonlarının negatif tarafı ise likit olmamaları. Hisse senedi fonları ise likitler ve faiz getirisinin %2-3 olduğu bir ortamda oldukça iyi getiri sağlıyorlar.

Önümüzdeki dönemde ise yarı-likit karma fonları daha sık görmeye başlayacağız. Hem erken hem de ileri aşamada teknoloji şirketlerine direkt yatırım fırsatlarını kaçırmayan ama aynı zamanda halka açık hisse senetlerine de yatırım yaparak likit pozisyon tutan fonlar çok daha ilgi çekici hale gelecek. Bu anlamda Boğaziçi Ventures olarak biz de yeni GSYF fonlarımızda bu stratejiye geçiyoruz. Likit hisse senedi pozisyonu tutan ya da nakit parasını yapay zeka ile yönetilen Quant fonlarında işleten ve sene sonlarında düzenli temettü dağıtan fonları yatırımcılara sunmaya başladık.

Fonların yapısı ve stratejisi de doğal olarak pazarın ve yatırımcıların beklentilerine göre değişecek önümüzdeki dönemde. Trendlerden bazılarını sıralamak gerekirse;

  1. Çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) modelleri yatırımcılar için son yıllarda çok önemli olmaya başladı. Bunu dikkate alan ve önem veren fonlar ön plana çıkacak.
  2. Etki yatırımları: Birleşmiş milletler tarafından yayınlanan 17 sürdürülebilir kalkınma hedefine yönelik hareket eden, yenilenebilir enerji, cinsiyet eşitliği, eğitim, sürdürülebilir tarım, fakirliğin ve açlığın önlenmesi, sağlık, sürdürülebilir sağlık ve topluluklar gibi alanlara yatırım yapan, yapılan yatırımları sorgulayan, etki anlamında takip eden fonlar kurumsal ve bireysel yatırımcıların önceliği olacaklar. Bu doğrultuda en önemli noktanın samimiyet olduğunu düşünüyorum. Yatırım almak için “etki” kelimesini kullanan fon yöneticileri ya da şirketler kalıcı olmayacaklar, samimi olarak etki yaratmak için çalışan, ölçen, takip edenler beklentileri karşılayacak ve başarılı olacak.
  3. Teknolojinin çok daha etkin ve büyük ölçekli kullanılmasına odaklanma hem direkt hem de halka açık şirketlere yatırımlarda ilk sırada yer alacak. Bunun için teknolojiyi, etkin kullanımı ile doğacak sonuçları ve bu sonuçları alacak şirketleri tespit edecek fon yöneticileri dönemimizin star yöneticileri olacaklar.
  4. Bu nitelikteki GSYF ya da hisse senedi fonlarını yönetmek nitelikli, tecrübeli ve kendini adamış ekiplere ihtiyaç duyduğundan küçük fonların yaşama, düzgün getiri sağlama şansı olmayacağı bir döneme giriyoruz. Konsolidasyon kaçınılmaz olacak.
  5. Pazardaki rekabet arttıkça çok daha temalı, dikeylere odaklanmış butik fonların artacağı ve yüksek getiriyi ancak tematik fonların sağladığı yıllar bizi bekliyor.

Sonuç olarak direkt yatırım yapan girişim sermayesi yatırım fonları doğru büyüklük ve yönetim ekibine sahip oldukları sürece pazardaki fırsatları yakalayıp yatırımcılara yüksek getiri sağlamaya devam edecekler. Hisse senedi tarafında ise tematik, odaklı fonların daha da artacağını gözlemleyeceğiz fakat bu fonların yönetim ekipleri, içerikleri ve stratejileri yatırımcıların dikkatlice sorgulamaları gereken önemli bir nokta olarak ortaya çıkıyor.

Facebook
Twitter
LinkedIn

DİĞER HABERLER

BOĞAZİÇİ VENTURES

E-BÜLTEN‘E KAYIT OLUN

Mail adresiniz ile Boğaziçi Ventures E-bülten’e kayıt olabilirsiniz.